Kaliforniya Üniversitesi bilimcileri manik depresif bozukluğa yol açan geni bulduklarını açıkladılar. Manik depresif psikoz, kişinin duygusal durumundaki bozukluğu tanımlıyor. Mani, nedensiz bir neşenin eşlik ettiği aşırı hareketlilikle, depresyonsa tam karşıtı, çöküntü ve durgunlukla belirleniyor. Asıl hastalığın depresyon olduğu, maninin ise depresyona girmemek için organizmanın geliştirdiği bir savunma mekanizması olduğu sanılıyor. Mani dönemlerinin oluşumunda biyokimyasal nitelikte yapısal bir etmenin varlığına ilişkin bulgular, önceki yıllarda saptanmıştı. İşte Kaliforniya Üniversitesi’nce gerçekleştirilen bu son çalışma, psikiatriye önemli bir katkı yapıyor. Araştırmaya göre, GRK3 adındaki gen, asal yapısını bozan bir değişime uğradığında kişiler mutluluk hormonu olan “dopamin” e karşı aşırı duyarlı hale geliyor. Manik depresif bozukluğa bunun yol açtığını belirten araştırmacılar, bu yeni bilgiyle yeni ilaçların üretimine geçilebileceğini belirtiyorlar.
Gece Kuşu Geni
İngiltere Surrey Üniversitesi öğretim üyesi Simon Archer’a göre, geceleri çalışmayı seven kişilerde, bir genin kısa versiyonuna daha sık rastlanıyor. İngiltere’deki St.Thomas ve Hollanda’daki Gelderse Vallei hastanelerinde yapılan araştırmalar sonucunda, gece ve gündüz çalışma tercihleri ile bir gen arasında bağlantı olduğu saptanmış. Period 3 adındaki genin, insanların biyolojik saatini ayarlayan genlerin bir parçası olduğunu ifade eden Simon Archer, Period 3’ün kısa ve uzun olmak üzere iki türü olduğunu; kısa biçiminin geceleri uyumayıp çalışmayı tercih eden ve uyumakta zorlanan kişilerde daha çok görüldüğünü bildiriyor.
Neden farklıyız, neden!
Reuters kaynaklı habere göre, eşcinselliğin bir tercih olmadığı, kaynağının genlerde olduğu bulgulanmış. Amerika’daki Kaliforniya Üniversitesi Los Angeles Tıp Okulu’ndan bilimcilerin yaptıkları araştırma, cinsel kimliği genlerin belirlediğini ortaya çıkarmış. Genetik uzmanı Dr.Eric Vilain “Araştırmamız, anatomimiz dikkate alınmadığında “neden kendimizi kadın veya erkek olarak hissediyoruz” sorusunun cevabını veriyor. Cinsel kimlik, doğumdan önce oluşuyor.” diyor.
Cinsiyetle ilgili genlerin saptanmış olması, bazı sorunlu bebeklerin durumuna da ışık tutabilecek. Çünkü her 100 bebekten biri hem erkek hem dişi cinsiyette doğuyor.
Söz konusu araştırma aynı zamanda dişi ve erkek beyinlerinin farklı işlemesinden sorumlu olan 54 tane de gen saptamış. Kadın ve erkek beyinlerinin hem anatomisinin hem de işlevinin farklı olduğunu belirten Dr.Vilain, “beyinlerinin simetrik olması, kadınların kendilerini sözel olarak daha rahat ifade ettiklerinin açıklaması olabilir.” diyor.
Limbik Tepkiler
Kaliforniya Üniversitesi araştırmacılarının yaptıkları beyin taramalarının sonuçlarına göre, kadınlar acı hissetiklerinde, beyinlerinin duygularıyla ilgili bölümüyle, yani limbik bölgeleri ile tepki veriyormuş. Erkeklerde ise acıya tepki veren kısım, beynin çözümleyici kısımları olan bilişsel bölgeymiş. Araştırmayı yürüten Dr.Bruce Naliboff, “beyindeki tepki alanlarının farklı olmasının sebebinin ilkel zamanlara dayanıyor olabileceği” görüşünde.
Çünkü bu dönemde kadın ve erkek rolleri arasında daha kesin çizgiler vardı. Türler arasındaki farklılıkların gelişmesinde, “strese verilen tepki farkı” rol oynamış olabilir. Dr. Naliboff’a göre erkek beyninin, acıya, mantıkla ilgili bölümüyle tepki veriyor olması, acı karşısında “savaş ya da kaç” tepkisini geliştirme zorunlululuğu yüzünden. “Kadınlarda ise çocuklarını koruma dürtülerinden dolayı acıya tepki daha duygusal bir düzlemde şekillenmiş olabilir” diyor.
Manik-Depresyonun Kaynağı
Kaliforniya Üniversitesi bilimcileri manik depresif bozukluğa yol açan geni bulduklarını açıkladılar. Manik depresif psikoz, kişinin duygusal durumundaki bozukluğu tanımlıyor. Mani, nedensiz bir neşenin eşlik ettiği aşırı hareketlilikle, depresyonsa tam karşıtı, çöküntü ve durgunlukla belirleniyor. Asıl hastalığın depresyon olduğu, maninin ise depresyona girmemek için organizmanın geliştirdiği bir savunma mekanizması olduğu sanılıyor. Mani dönemlerinin oluşumunda biyokimyasal nitelikte yapısal bir etmenin varlığına ilişkin bulgular, önceki yıllarda saptanmıştı. İşte Kaliforniya Üniversitesi’nce gerçekleştirilen bu son çalışma, psikiatriye önemli bir katkı yapıyor. Araştırmaya göre, GRK3 adındaki gen, asal yapısını bozan bir değişime uğradığında kişiler mutluluk hormonu olan “dopamin” e karşı aşırı duyarlı hale geliyor. Manik depresif bozukluğa bunun yol açtığını belirten araştırmacılar, bu yeni bilgiyle yeni ilaçların üretimine geçilebileceğini belirtiyorlar. (Haziran 2003)
Genlerimin Cinsiyeti
Gen çalışmalarından çarpıcı bir haber daha: Reuters kaynaklı habere göre, eşcinselliğin bir tercih olmadığı, kaynağının genlerde olduğu bulgulanmış. Amerika’daki Kaliforniya Üniversitesi Los Angeles Tıp Okulu’ndan bilimcilerin yaptıkları araştırma, cinsel kimliği genlerin belirlediğini ortaya çıkarmış. Genetik uzmanı Dr.Eric Vilain “Araştırmamız, anatomimiz dikkate alınmadığında “neden kendimizi kadın veya erkek olarak hissediyoruz” sorusunun cevabını veriyor. Cinsel kimlik, doğumdan önce oluşuyor.” diyor.
Cinsiyetle ilgili genlerin saptanmış olması, bazı sorunlu bebeklerin durumuna da ışık tutabilecek. Çünkü her 100 bebekten biri hem erkek hem dişi cinsiyette doğuyor.
Söz konusu araştırma aynı zamanda dişi ve erkek beyinlerinin farklı işlemesinden sorumlu olan 54 tane de gen saptamış. Kadın ve erkek beyinlerinin hem anatomisinin hem de işlevinin farklı olduğunu belirten Dr.Vilain, “beyinlerinin simetrik olması, kadınların kendilerini sözel olarak daha rahat ifade ettiklerinin açıklaması olabilir.” diyor.